Hakkımda

Fotoğrafım
Şimdiye kadar İstanbul’da yaşadı, orada da doğdu . Toplamda 12 yılını İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi koridorlarında geçirdi. Sosyolojide yaptığı yandal sırasında yoğun oryantalizm ve Said tartışmalarının etkisiyle yüksek lisans tezini medyada oryantalizm üzerine yaptı. Doktorada kafasından türlü çeşitli konu geçişi sonrasında yeni medyanın toplumsal etkileri üzerine çalıştı ve bu konuda çalışmayı sürdürüyor. Takıntılı bir biçimde iletişime erişmede eşitsizlik üzerine konuşup duruyor. “Ne var canım onlar da erişseydi” karşı çıkışlarını duydukça çıldırıyor. O anlarda bir ejderha gibi ağzından ateş püskürtmek istiyor. İletişim sosyolojisine ilgi duyuyor ve bilimin, ticaret için değil toplum için olduğuna inanıyor. “Yaptığından hoşnut olan bir öğretim elemanı emekliye ayrılmalıdır” sözünü benimsiyor, o yüzden yazdığı her şeyi iki gün sonra beğenmiyor.

11 Nisan 2015 Cumartesi

Bugün Ne Gördüm?


-          “Biz niye dışlanıyoruz” diye sorup başkalarını dışlayanları,

-          Evrensel bir sorunu “mahalle”de çözebileceğini sananları,

-          Bir sorunu içselleştirmek için sadece bir sıfat altında toplanılması gerektiğini düşünenleri,

-          İnsani değerleri bir tanım içine hapsedenleri,

-          Damgalanmaktan şikayet edip başkalarını damgalayanları,

-          Mağdurdan yana durmak için illa mağdur olmak gerekmediğini anlamayan bir grubu,

-          Gönülden verilen desteğin nasıl kırılabileceğini,

-          El uzattığınızın, elinizi nasıl acıtabileceğini,

-          Kendisini tanımlayıp başkalarını haksızca dışarıda bırakanları,

-          Nefreti geçmemiş, barışamayacak insanları,

-          Ayrıştırıcı bir dil kullanıp kendilerini ayrıştıranları eleştirenleri,

 

                                                                Tekseslilikle çoğulculuğun konuşulduğu bir yerde…

 

*Uzun yıllardır Bakan-Gör’ün yaptığı formatta yazılmıştır. Başka türlü anlatabilmek mümkün değil.